Ören bayan
Keçke gunde me şeş in ( bizim köyün kızları altı tanedir).
Keçke gunde me çenik si pi bajın zırav in (bizim köyün kızları sinesi beyaz, boyu uzundur)
Keçke gunde me por hata nove, çav rış in ( bizim köyün kızları saçı beline kadar gözleri siyahtır)
Keçke gunde me, gi çuna Almanya, haft solo not ın, ( bizim köyün kızları Almanya ya gittiler 7 sene gelmediler).
Her şey kendi zaman diliminde güzeldir,
Kasabalarımız, köylerimiz kadın erkek çoluk çoçuk, gelin, damat dolu iken, nene dedeler duvar dibinde oturup yapılacak olan işleri bastonuyla tarif edip, beğenmediğinde bastonunu yere çalıp,ah ah gençliğimizde biz böyle mi idik, gibi dedirten,
Anneler işten güçten kafasını kaldırmazken, ekmeği çamaşı ,koyun sağması, çocuk yetiştirmesi, evi çekip çevirmesi kıt kanaat imkanlarla, kimseye muhtaç olmadan evin düzenini sağlamaları,
Babaların omuzlarında hep ağır yükler olmuştur, bunu size belli etmezler ama, derinden derine hep düşünürler heleki ilk erkek çocukları 15 ,16 yaşlarına gelipte birde okula gitmiyorsa artık hesaplar kitaplar onun üzerine yapılır, satılan kuzuların paraları, arpa buğdayın parası, bir kenara konulur, olur ya avrupanın herhangi bir ülkesine gidenler olursa oda bu gruba katılabilir, hazırlığı bulunsun,,,
Coğrafyanın azizliğini unutmamak lazım, yağmurların az yağdığı senelerde arpa buğday üretimi az olur, kış için sap saman bile bazen çevre köylere gidilirdi,
Bahar yağmurları ise baharın çayır çimeni için sarttır, çünkü yöre küçük baş hayvancılığın merkezidir, çünkü ekmek herkesin kutsalı idi,
O senelerde iplik, işleme, etamin, kanaviç dantel ile haşir neşir olan genç kızların favori markası Ören bayan idi ilkokulu bitirip okula devam etmeyen kızların yanlarında pullu bir kumaş çantaları olurdu, içinde ören bayan iplik yumağı, birde ucu kıvrımlı metal parçası olan Mil bulunurdu,
Çeyiz, çeyiz sandığı, düğüne bir iki hafta kala gelinlik kızın evinde bir odada sergi açılırdı.
Íşlemeler, danteller üzeinde bülbüller güller deve kervanı resm edilirdi, hepsi göz nuru idi ve gittiği evde vitrinlerde, masa üstü, yatak örtüsü olarak sergilenip bir nevi kızların ne kadar maharetli olduğu, bavullar dolusu hatta bizde düģünden önce çeyizler traktör römorku ile taşınırdı, bir nevi şan şeref namusu temsil ederdi,
Kapı önlerine konulan kalın yün ipliklerden paspaslar yapılırdı, baklava dilimleri gibi renk renk, her bir dilim farklı renkten yapılırdıkı göze hoş gelsin diye,
O dönemde sosyal medya, gibi insanın içine giripte bir daha çıkmadığı mecralar yoktu, herkesin örneği kapı komşusu idi,
Hele ki şu zamanda bunları yapacak kimseyi bulamayız, devir değişti,insan değişti, nesil değişti, onun içindir ki
Zaman geçti, genç kızlar ,annelerinin o küçük kızları şimdilerde yoldası arkadaşı, sırdaşı komşusu oldular,
Her şey kendi zaman diliminde güzeldir. Bazı yollar zor ve meşakatlidir, yolun sonu güzel ise orada herşeyi unutursun,
04.12.2022
Fikret Sivridağ ✍️
Hollanda